Stakeholder - Paydaş
Value - Katma Değer
Context (Condition) - Şartlar
Change - Değişim
Need - İhtiyaç
Solution - Çözüm
SıVaCı CaNSu olarak kodlayınca bende gayet akılda kalıcı oldu. Cansu ismindeki arkadaşlarımız umarım kızmaz. Çünkü bir erkek mesleğini kendilerine yakıştırdık :) Kusur ettiysek affola.
Ya da hikaye edecek olursak şöyle diyebiliriz. Paydaşlardan birisi Değer üretmek için Şartların Değişmesini istemiş. İhtiyaç kalmayınca farklı bir Çözüm bulmuş.
Bu model İş analizinin input ve outputlarını veriyor bir anlamda. Ve bu modeldeki tüm kavramlar birbiriyle sıkı sıkıya ilişkili. Inputlar, Paydaşlar, Şartlar, Değişim,İhtiyaç olarak belirlenebilir. Bu durumda Katma Değer ve Çözüm birer Output olacaktır.
Bu iş setinden biri hatalı olursa tüm analiz hatalı olur. Zincirleme kaza desek yanlış olmaz.Örneğin, Paydaşların analizi doğru yapılmazsa İhtiyaç tam anlaşılmaz ya da Çözüm yerine oturmaz.
Analitik düşünce denilen o sihirli yaklaşım bu olsa gerek. Bir İhtiyaç sözkonsu. Bu ihtiyaç, bir problemin çözümü, yeni bir gereksinimin modellenmesi, yeni bir ürünün implementasyonu olabilir. Analist bu ihtiyaca katma değer sağlayacak çözüm üretmek için ihtiyacın etrafındaki Paydaşları, Şartları, Değişimleri ve İstekleri tüm detaylarına kadar irdeler. Ve sonuçta optimum çözümü önerir.
Keşke kavramlar kodlandığı kadar kolay ve hızlı şekilde de analiz edilebilse. O da olacak. Yeter ki her bir kavramı bir canlı olarak düşünüp bu canlılarla empati kurulabilsin.